Abdülhamit Donanmayı Çürüttü mü?

II.Abdülhamit ve Donanma

Osmanlı Padişahları arasında II. Abdülhamit müstesnalı bir yere sahiptir. Zira bir kısım tarihçi onu Ulu Hakan, Evliya, Şeyhgibi nitelemelerle ilahlaştırmaya çalışmakta, bir kısım tarihçi ise onu Kızıl Sultan, olarak nitelemektedir.

Bu Nitelemelerin arkasına sığınanlar sürekli olarak Abdülhamit’e iftiralar atmaktan çekinmemişlerdir. Ona atılan iftiralardan bir kısmı ise

Abdülhamit donanmayı çürüttü

Osmanlı donanması yakılması

II. Abdülhamit, yok edilen Donanma ve yolsuzluk

Abdühamit’e atfen yapılan bu nitelemeler her ikisi de aşırıya kaçmaktadır. Zira II. Abdülhamit ne Kızıl Sultan’dır ne de Evliya’dır.

Bu nitelemeleri bir tarafa bırakıp II. Abdülhamit donanmayı çürüttü mü suali üzerinde yoğunlaşalım..

Abdülhamit’in yaptığı icraatlar Osmanlı devletini ileri götürmüş bu durum doğal olarak da menfaati zedelenen Avrupalı devletlerin tepkisini çekmiştir.

Özellikle Theoder Herzl ve onu destekleyen dış mihraklar, başta basın aracı olmak üzere II. Abdülhamit’e saldırmışlardır.

Peki neden II. Abdülhamit - Theoder Herzl arası kötü olmuştur?

T. Herzl, Siyonizm hareketinin kurucusu olarak gösterilmektedir. ( Aslında kurucu Max Lardaou’dur.)  Bu harekete göre bir Yahudi devleti Filistin topraklarında kurulacaktı. İlk başlarda Filistin’den toprak satın alarak girişimde bulundularsa da II. Abdülhamit toprak satın alımını yasaklamasıyla durmuştur. Theoder Herzl, II. Abdülhamit’e Filistin’den toprak verdiği taktirde hem kendisinin imajını düzelteceğini ( Kızıl Sultan lakabını) hem de Osmanlı devletin dış borçlarında büyük bir rahatlama meydana getirecek kadar para yardımı yapacağı teklifini sunmuştur. II. Abdülhamit ‘’Bu topraklar benim değil milletimindir. Millet kanla aldı ancak kanla verir.’’ demek suretiyle reddeder.

Başta çıkarı zedelenen dış mihraklar ve Theoder Herzl, II. Abdülhamit’e olabildiğince saldırmışlardır. Bu yüzdendir ki ona Kızıl Sultanlakabını takmışlardır. Bununla da yetinmeyerek gazeteleriyle Abdülhamit’e hücum etmişlerdir. Misal aslı astarı olmamasına rağmen Abdülhamit donanmayı çürüttü iddeasıdır.

Hatta Osmanlı donanması en güçlü olduğu dönem Abdülaziz olduğunu belirterek ondan aldığı donanmayı yaktığı bile söylenir. 

II. Abdülhamit donanmayı çürüttü iddeasında bulunan bir takım tarihçilerde bulunmaktadır. Bu iddealarına istinad olarak II. Abdülhamit evhamlı bir padişahtır. Bu yüzden Abdülaziz’in tahtan indirilişinde donanmanın rolünü görmüş ve can korkusuyla II. Abdülhamit donanmayı çürütmüştür.

Sizce Karandeiz’e, Akdeniz’e vb. kıyısı olan bir devlet donanmasız kendisini savunma imkanı var mıdır?

II. Abdülhamit tahta çıktığı ilk seneler de Rusya ile 93 Harbinegirmiştir. Harp sonunda Osmanlı devleti ağır bir yenilgi ile çıkmıştır.

93 Harbi sonucu yapılan antlaşmalar ile Rusya, Osmanlı devletinden donanmasını tazminat olarak istemiştir. II. Abdülhamit buna kesin ve kati bir şekilde karşı çıkmış olup donanmayı teslim etmemiştir.

II. Abdülhamit evhamlı bir Padişah olup tahtan donanma vasıtasıyla indirileceği korkusu olsaydı elinde fırsat varken bunu mu yapardı?

Sorarım Değerli Dostlar Sorarım!

Bu mesele hakkında Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde çok sayıda vesika mevcuttur. Bu vesikalarda donanma için yapılan harcamalar, donanmanın geliştirilmesi, yeni gemi ve teçhizatın alınması, eskilerin tamir ettirilmesi gibi hususlar çok tafsilatlı bir şekilde kaydedilmiştir. Bununla da kalınmayıp Sultan II. Abdülhamîd Han devrinin donanmasına ait yüzlerce fotoğraf hem Yıldız koleksiyonunda hem de o devrin mecmua ve gazetelerinde yer almaktadır.

II. Abdülhamit Tersane’ye giderek yaptığı konuşmayı hatırlarsak;

“Kaptan Paşa, paşalar, beyler, Bir deniz ülkesi olduğumuz için donanmamızın muntazam bulundurulmasına ihtiyacımız malumdur. Mevkiimizin ehemmiyeti ve sahillerimizin genişliği bu ihtiyacı çoğaltmaktadır. Binaenaleyh heyetimizin başlıca kuvvetleri arasında yer alan bahriye gücümüzü geliştirmeye çalışmalıyız. Çünkü deniz kuvvetini arttırmanın bir nihai noktası yoktur. Bahriye Mektebini tedrisatını geliştirip düzenli hale getirelim. Gemilerin iyi kullanılıp iyi halde bulundurulması pek itina edilmesi gereken meselelerdendir.’’

Bu ifadeler donanmaya düşman veya donanmayı tamamen ihmal etme niyetinde olan bir devlet başkanım yapacağı konuşmalar olamaz.

Abdülhamit ve Donanma

II. Abdülhamid padişah olduğunda donanma Bütün hepsindeki toplam top sayısı 763 olup, mürettebat 15.000 kişi idi. Bunlar arasında özellikle Sultan Aziz döneminde satın alınmış zırhlı firkateyn ve korvetler işe yarar vaziyetteydiler. Ahşap savaş gemileri ile nakliye vapurlarından 19’u uzun süre aralıksız asker ve mühimmat naklinde kullanıldığında kazanlarının yenilenmesi gerekiyordu. Aksi takdirde devre dışı kalacaklardı.

Görüldüğü üzere Sultan Aziz’den devralınan donanma çok sözü edildiği gibi Dünyanın ikinci büyük deniz gücü niteliğinde değildi.

1880’li yıllarda donanmanın modernizasyonuna yönelik yazışmalar yapılmışsa da bunların çoğundan sonuç alınamamıştır. Özelikle zırhlı gemilerin Krupp topları ile teçhiz edilmesi içindir.

Buradaki temel faktör kaynak yetersizliğidir. Bunun yanında donanma faaliyetlerinde ihtiyaç duyulan teknik elemanların çoğu yabancı olup bunların işleri tam yapmamaları da bu konudaki eksikliğin bir diğer sebebidir.

Tersane-i Amire’de inşa edilmeleri fikri ön planda gelmektedir. Böyle yüksek bir maliyetin karşılanması da o dönemin şartlarında mümkün değildir. Sonuçta ortaya güçlü olmayan bir donanma manzarası çıkmaktadır.

Bu arada 1886 yılında İngiliz Mühendis William Garret’in mal ettiği torpido atan iki denizaltının II. Abdülhamid’in emri de satın alındığı bilinmektedir. Denizaltılara Abdülhamid ve Abdülmecid isimleri verilmişti. Teknolojik olarak son derece ilkel bir konumda bulunan bu denizaltılarını Osmanlı donanmasına herhangi bir katkısı olmamıştır.

Peki hala Abdülhamit Donanmayı çürüttü iddiasına mı inanacağız?

Bu kadar bilgi az bana daha derin ve akademik bir bilgi mi ver diyorsun! 

Hadi gel devam edelim..

Gemilerin satın alınmaları yanında, denize çıkıp askeri tatbikatlar yapmaları çok masraflı bir işti. Teknik personel de yeterli değildi.

Bunların sevk ve idaresi özel uzmanlık gerektirmektedir ve maalesef Türkiye’de bu işin uzmanları mevcut değildir. Öyleyse kaçınılmaz olarak bu işte ileri gitmiş ülkelerden uzman getirtilecektir.

İstediğiniz kadar savaş geminiz olsun. Esas olan bunları verimli kullanmaktır. Bu konuda hep sıkıntı çekilmiştir. Zaman zaman bazı uzmanların geldiği de olmuştur. Fakat onların da çok yararlı olamadığı bilinmektedir. Buna rağmen II. Abdülhamid döneminde yeni gemiler satın alınmıştır.

Sekiz gambotun yedisi Abdülhamid döneminde hizmete girmiştir. 34 tarassut vapurundan 14’ü ve 24 torpido-geçerin tamamı Abdülhamid döneminde hizmete girmiştir.

1894 itibariyle personel sayısı Sultan Aziz dönemiyle aynı kalmıştır. 1902 yılında ise personel sayısında önemli bir artış gözleniyor.

Görüldüğü üzere 1894’e göre personel sayısında önemli bir artış yaşanmıştır. Bunun en önemli sebebi olarak 1897 Yunan savaşında uğranılan hayal kırıklığı üzerine donanmada yeni bir atılım yapma çabasını zikredebiliriz.

II. Abdülhamid’in üst düzey bürokratları istihdam etme yöntemine baktığımızda, nazırları kendine sadık kişilerden seçtiği bir vakıadır. Bu anlamda, uzun yıllar Bahriye Nazırı olan Haşan Hüsnü Paşa’yı (1882- 1903 yılları arası tam 21 sene) kontrol altında bulundurduğu düşünülürse, donanmanın sarayı bombalayacağı şeklinde bir endişe içinde olmaması gerekir. Dolayısı ile “Abdülhamit Donanmayı çürüttü ” iddiaları dile getirilirken bu hususların göz önünde bulundurulmasında fayda vardır.

Eee Hala Abdülhamit Donanmayı Çürüttü İddeasında Israrcımısınız!

KAYNAKÇA

Prof. Dr. Vahdettin ENGİN- Bir Devrin Son Sultanı II. Abdülhamit ( Yeditepe Yayınevi )

Şakir BATMAZ- Bilinmeyen Yönleriyle Osmanlı Bahriyesi ( Yitik Hazine Yayınları )

Prof. Dr. Metih HÜLAGÜ- Sultan II. Abdülhamid Dönemi Osmanlı Donanması Hakkında Bir Değerlendirme ( Makale )

Abdülhamit Donanmayı Çürüttü mü?
Bazen kendimi sizlere anlatacağım; çoğu zaman da dil öğrenmeye dair bildiklerimi, tecrübe ettiklerimi ve daha öğreneceğim birçok şeyi sizlerle paylaşacağım.

17 yorum

  1. Abdülhamit devrin son Sultânîdir.

    Ona atilan iftiralara en iyi sekilde cevap vermissiniz. Hem sohbet hemde bilimsel yönden anlatmissiniz.

    YanıtlaSil
  2. 2. Abdülhamid çok zeki ve bir o kadar da karakterli bir padişahımız;zira Osmanlı'nın çöküş döneminde ülkeyi şaha kaldırıp yükselten bir kişi. Güzel bir yazı olmuş,teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı. 2. Abdülhamit o devirde devleti ayakta tutmaya çalışan, aynı zamanda kültür, eğitim alanlarında gelişmeye çalışan bir padişah bence. İftiralara verdiğiniz cevaplar da güzel..

    YanıtlaSil
  4. Lise tarih öğretmenim bu bilgilerden yoksun olup sürekli bize Abdülhamit'in donanmayı çürüttüğünü söylerdi. Sayenizde büyük bir aydınlanma yaşadım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir yazıydı emeğinize sağlık. İthamlara karşı vermiş olduğunuz yanıtlar çok güzeldi, Osmanlı'nın zor zamanlarında etkili olmuş bir padişah, bu güzel bilgiler için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Tabi yakmadı donanmayı. O donanma ile öğrencileri denizlere atarak boğdurttu Bir de Ulu Hakanmış filan boş laflar bunlar gerçeği yazın gerçeği

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız kardeşim, herhangi bir profil adıyla bir blog açın ve doğrulardan bizi mahrum bırakmayın. Bu tür yorumlarınız, iyi niyetle yayın yapan kardeşlerime sekte vurucu oluyor. Hiç hoş değil!!!!

      Sil
  7. Olayları güzel yorumlayarak bir çıkarıma ulaşmışsınız. Donanmayı çürüttü iddaasını savunanlar için net ve açıklayıcı bir yazı oldu. Her satırını okudum yazınızın. Çok akıcı anlatıyorsunuz.

    YanıtlaSil
  8. Tarih konusunda bir olaya göre yorum yapılmasına çok karşıyım. Ellerinde arşivleri, kayıtlar, tutanaklar olmadan tarih varsayım üzerinden yazılmadığı gibi Abdulhamit'in donanmayı direk çürüttü diyenlere de inanmıyorum. Neden bilerek böyle bir şey yapılsın ki? Dönemine göre kesin nedeni vardır veya o dönemdeki koşullarında yoğun devlet işlerinden akıllarına gelmemesinden kaynaklanmış da olabilir.

    YanıtlaSil
  9. Osmanlıda önemli bir rolü olan Padişahtı.
    Donanmayı çürüttü diye savunanların mutlaka okuması gereken bir yazı olmuş.
    Emek dolu ve bilgi dolu paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Adını iki üç sene önce duyduğum, yaptıkları ile çok fazla ön plana çıkmayan bir padişah. Çıksa bile karalamak adına diline sahip çıkmayan kişiler ön planda. Ya da ben yanılıyorum. Çok açıklayıcı bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Hiç ısrarcı olmadık ama bilgilerimizi tazelemek adında çok güzel bir yazı olmuş, teşekkürler. Bilmiyorum ki nedir bu denli tarihle olan kavganın sebebi, anlamak istemiyorlar belli ki. Hele ki yazınızın başında belirttiğiniz "Zira II. Abdülhamit ne Kızıl Sultan’dır ne de Evliya’dır. " kısmını çok beğendim. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  12. merak ediyorum aslonda Abdülhamit'i ama okumaya üşeniyorum, cazip gelmiyor.bunu bir tarhçiye söylediğim için tamam utanmaya gidiyorum

    YanıtlaSil
  13. Bizim lisedeki tarih hocamiz kitabi okur gecerdi. Hatta sınava girmeden önce soracagi yerleri okurdu. Bizde dogal olrak 100 civarinda notlar alirdik. Cok ama cok sevdigim bir hoca olmasina ragmen aslinda cok kötülük yaptigini farkettm. Tarih bilgim cok zayif malesef. Hatta hic bir seyi aklimda bile tutamiyorum. Böyle böyle ögrencem insallah kardesss 😁 savol.

    YanıtlaSil
  14. Bir takım uygulamalar, muhatap tarafın menfaatine ters gelecektir. Bu doğal olandır. Önerileri, benim çok da anlamadığım hâlde yorum yapma cesareti verdi bana. İmkânlar kısıtlı mıydı ya da kullanılmadı mı? Eğer dedikleri maddiyatla desteklenseydi sonuç ne olurdu? Ancak bunun cevabı, bu sabit fikri yok edebilir. Üstelik karalama alışkanlığı bizim gibi, sanırım kültürlü tarihçilerin de düşebildikleri bir durum. Bence Abdülhamit donanmayı çürütmemiştir.

    YanıtlaSil
  15. Nedense bu karalama kampanyaları...geçmişinden,ecdadinin yaptıklarından açık aramaya meyilli bir toplum olma hevesimiz nedense...
    Bilgilendirme için teşekkürler...emeğine saglik...

    YanıtlaSil
  16. Abudlhamid Han'ı ben de çok bilmiyorum hatta Özlem Hanım'ın dediği gibi okulda ezberle yüksek not al dersleri geç sistemi olduğundan tarih bilgim de oldukça zayıf . Ama Payitaht dizisi ile biraz tanıdık :) Ve çok sevdim . Harika bir insan bence ve ona takılan kötü hiç bir lakabı hak etmiyor . Yazınız çok akıcı olmuş, hem sıkılmıyor insan okurken hem de sonuna kadar merakla okuyor . Sayenizde bir şey daha öğrenmiş olduk . Elinize sağlık . İyi geceler .

    YanıtlaSil

Ad

E-posta *

Mesaj *