I.Dünya Savaşının En Ünlü Casusu Olan Egzotik Dansçı Mata Hari
Bir zamanlar Avrupa'nın en seçkin striptiz sanatçısı olan, Hollandalı egzotik dansçı Mata Hari, I. Dünya Savaşı süresince Almanlar için casusluk yapmaktan suçlu bulunduktan sonra Fransız bir atış takımı tarafından idam edildi.
Mata Hari ve Kocası Rudolph |
Mata Hari kariyerini Hintli bir tapınak tapınak dansçısı olarak büyüdüğü iddiasıyla geçirmiştir. Fakat gerçekte Mata Hari, Margaretha Zelle ismiyle 7 Ağustos 1876'da doğdu ve Hollanda’nın Leeuwarden kasabasında bir tuhafiyecinin kızı olarak yetişti. O, 18 yaşında gazetelerde yayınlanan evlenme yazılarından birini yanıtladı ve Rudolf MacLeod isimli eski bir ordu kaptanı ile evlendi. Onun Askeri kariyeri eşiyle beraber göç ettiği ve aynı zaman da burada da iki çocuklarının olduğu Endonezya’da aldı. Fakat bu aile tablosu, aile içi şiddet ve aldatma gibi sebeplerle boşanmaya doğru yol aldı. Nitekim küçük oğullarının ölümüne müteakip Onlar Avrupa’ya geri taşındılar ve boşandılar. Boşandığı vakit 27 yaşında olan Margaretha eşi tarafından yoksulluğa terkedilmiştir. Margaretha, kız çocuğunun velayetini kaybettikten sonra 1903 yılında Paris’e taşındı ve her şeye yeniden başlamak istedi. O sonra ‘‘Ben güneşte renkli bir kelebek misali yaşamak istedim’’ diyecektir.
Margaretha Zelle, kendini bir sanatçı olarak yeniden keşfettiği Işıklar şehrindeydi. Hollanda Doğu Hint Adaları'ndaki deneyimlerine dayanarak “Hindu” bir dans gösterisi geliştirdi ve “Lady Gresha MacLeod” adı altında sahne almaya başladı. Kendi işinin rutin bir parçası olarak, hemen hemen neredeyse çıplak kalıncaya kadar o, bir dizi renkli bornoz ve peçe çıkarıp attı. Daha sonra “Asla iyi dans edemem” diyerek itiraf etti. ‘‘İnsanlar beni görmeye geldi, çünkü insanlara kendimi çıplak göstermeye cesaret eden ilk kişiydim.’’ Kendine gizemli bir hava katmak içinde Margaretha, ‘‘Şafağın Gözü”anlamına gelen Malayca bir cümle olan ‘‘Mata Hari,’’ ismiyle sahne aldı.
Seyirciler ritmik, dalgalı hareketleri Doğu'dan gelen antik bir tapınak töreninin parçası olan ve onun gösterileri hızlı bir heyecan uyandıran Mata Hari’nin hünerleriyle büyülendi. Bir eleştirmen ‘‘Mata Hari, Hindistan'ın tüm şiirini kişileştiriyor’’ diye yazdı ve devamında ‘‘gizemliliği, seksiliği, sükûneti ve hipnotize edici cazibesi.’’Diyerek de devam etti. 1908 yılında “Dansın Yıldızı” ilan edilen, zeytin tenli güzellik Mata Hari önümüzdeki birkaç yıl boyunca Avrupa'yı gezerek geçirdi ve kalabalıklar önünde dansını icra etti. O aynı zaman da kendisine hediyeler ve paralar yağdıran zengin aristokratlarla ve bir dizi subay ile göreve başladı. “Bu gece Kont A ile, yarın da Duke B ile yemek yiyeceğim” O bir keresinde espri yaptı. ‘‘Eğer ben dans etmek zorunda kalmaz isem Marquis C. İle bir seyehata çıkacağım ve ayrıca ciddi ilişkilerden de kaçınırım’’
Mata Hari’ın zengin erkeklerle olan ilişkisi 1914’e kadar finansal olarak hayatta kalma sorunu haline geldi. Çünkü o şimdi neredeyse 40 yaşındaydı ve yavaşça durgunlaşan dans kariyerini izlemekteydi. Onun sorunları sadece I. Dünya Savaşı patlak vermesiyle başladı. O zaman da Berlin'deydi ve Fransa'ya seyahat etmeye çalıştığında Almanlar valizlerine ve banka hesaplarına el koydu. Tarafsız memleketi Hollanda’ya geri dönmek zorunda kaldı. Mata Hari’ın casusluk kariyerinin detayları yarım yamalak kalıyor. Fakat o, Amsterdam'daki fahri Alman konsolosu olan Karl Kroemer ile yakınlaştığı 1915 yılının sonbaharında ara verdiği kariyerine yeniden başlamış gibi görünüyor. Kroemer açıkça onun üst düzey temaslarını ve tarafsız Hollanda vatandaşlığını değerli bir varlık olarak görüyordu böylece de Kaiser için bir casus olmayı 20.000 frank olarak teklif etti. O’ da bu bantlanmış parayı kabul etti. Fakat onun gerçekte casuslukta yer alıp almadığı belli değildir. Her ne olursa olsun ona bir Almanca kod adı verildi. ‘‘H 21.’’
Önümüzdeki birkaç ay içinde, Mata Hari Avrupa’yı dolaşmaya, askeri yetkililer ve politikacılar ile de görüşme yapmaya başladı. Onun bu hareketli tutumları kısa sürede İngiliz İstihbaratının dikkatini çekti ki bu da onun bir düşman ajanı olabileceği yönünde kuşku uyandırdı. Nitekim İngiltire’yi terketmeden evvel İngilizler tarafından sorguya alındı ve bırakıldı. Buna müteakip İngilizler, Fransız müttefiklerini onu yakından takip etmeleri için de bir uyarıda bulundu. ‘‘Mata Hari her ne kadar aranıp ve hiçbir suç delili bulunmamasına rağmen onun dikkatli bir şekilde izlenmesi ve gözetlenmesi gerektiği elzemdir.’’ diye rapor verilmiştir.
Mata Hari, sadece 1916 yılı savaş zamanında entrikaları ile daha derine battı. O yaz Georges Ladoux adında bir Fransız istihbarat teşkilatı görevlisi Paris'te kendisine kazançlı bir casusluk teklifinde bulundu (Fakat bu kez Fransa için casusluk yapmak için). Ladoux, İngilizlerin bir ajan olarak şüphelendikleri Mata Hari’nin gerçekte ne olduğu konusunda bilgiye sahipti ancak onu kendi tarafında işe almak için teşebbüs içerisindeydi. (Ya da onu yakalayacaktı) O zamana kadar Mata Hari 21 yaşında bir Rus ordusu kaptanı olan Vladimir de Masloff ile ilişki yaşamaktaydı. Vladimir ile yeni bir hayata başlamak için para kazanma konusunda kaygıları vardı. Nitekim her ne sebepten olursa olsun Mata Hari Ladoux’un teklifini kabul etti ve Almanların askeri sırlarını ifşa etme niyetli olduğunu açıkladı.
1916 Kasımında Belçika’ya seyahate çıkmak için yapılan başarısız bir girişimin ardından Mata Hari, Arnold Kalle isimli önemli bir Alman’ın ikame ettiği tarafsız İspanya’da ortaya çıktı. Sadece ikisi arasında geçen şey çok tartışma konusudur. Egzotik dansçı açık bir şekilde Arnold Kalle’den bilgi almak için şaşırtıcı bir teşebbüste bulundu. Fakat bir ajan olarak ona hizmetlerini de sunmuş olabilir. Her iki durumda da, Paris’e döndüğü zaman Eyfel Kulesi'nde bir Fransız telgraf istasyonu Kalle’nin Berlin’e gitmesi konusunda kodlanmış mesajları ele geçirdi. Bildirilerin her biri onun ajan olduğunu gösterdi. ‘‘H 21.’’ in Mata Hari olduğunu çok hızlı bir şekilde öğrendiler. Kalle’nin mesajları, onu açığa çıkarmak için planlanmış bir hile olabilir. (İddiaya göre Almanlar müttefiklerinin çözmüş olduğunu bildiği eski bir kodda mesaj gönderdi.) Fakat Kalle’nin mesajları Ladoux'un aradığı kanıtlardı. 13 Şubat 1917'de Mata Hari tutuklandı, casuslukla suçlandı ve Saint-Lazare hapishanesinde hücreye atıldı.
Mata Hari Tutuklandığı Zaman |
Bitli ve oldukça rutubetli bir odada ilerleyen birkaç ay da sorguya çekildi. O kendisinin karışık yaşam tarzı hakkında konuşuyor ve Fransa dışında hiçbir ülke için casusluk yapmadığını ifade ediyordu. Sorgulandığı zaman, Almanlardan para kabul etme konusunda aklandı fakat onlara herhangi bir sır vermeyi reddetti. ‘‘Asla kendimi bir Alman ajanı olarak görmedim’’ dedi ve yalvararak ‘‘çünkü onlar için hiçbir şey yapmadım’’ diyerek sözlerinde devam etti.
Mata Hari’ın casusluk davası 24 Temmuz 1917’de başladı. Onun casusluğu konusunda delil bulunmamasına rağmen Almanlara casusluk yapabileceği konusunda ön görüler mevcuttu. Savcılık, binlerce Müttefik askerin ölümünden dolayı onu suçladı ve delil olarak da istihbaratın toplamış olduğu bilgileri kanıt olarak gösterdi. ‘‘Bu kadının yaptığı şeytanlık inanılmazdır’’Savcı Andre Mornet kesin hükmünü açıkladı. ‘‘Mata Hari belki de yüzyılın en büyük kadın casusudur.’’ Bir askeri mahkeme onu birkaç saat içerisinde suçlu buldu ve ölüme mahkûm etti.
Mata Hari’nin suçluluğu konusu günümüzde tarihçilerin ilgisini çekmektedir. Onun mahkeme duruşmalarından gelen belgeler birkaç on yıl boyunca mühürlendi. O zamandan beri bu konuyu inceleyen araştırmacıların çoğu davanın Mata Hari’yi suçlu bulacak kadar delil konusunda yetersiz olduğu sonucuna vardılar. Savcılığın kanıtlarının çoğu koşullara bağlıydı ve Mata Hari’nin lehinde tanıklık yapacak kimselerin mahkemeye çıkması da engellenmişti. Birçok bilim adamı Mata Hari’ın gerçekten bir casus olduğuna ikna olmuş olsalar da diğerleri onun günah keçisi olduğunu ya da savaşın en karanlık dönemlerinden birinde Fransız moralini yükseltmek için yapıldığını iddia ediyordu. Fakat casusluğunun gerçek boyutu kesin olarak asla bilinemeyecektir.
17 Kasım 1917'de şafağında Mata Hari Paris'in kenar mahallelerinden bir yere sürüldü. Gözlerinin bağlanmasını reddettikten sonra kazığa bağlandı ve on iki Fransız askeri tarafından idam edildi. Askerler henüz ateş etmeye geçmeden önce Mata Hari sözde askerlere öpücük attı.
Türkçeye Uyarlayan ve Çeviren: Murat CENK
Kaynakça: History.com
çok fantastik bir hayatı vardır. Sırf bu yüzden dahi suçlu bulunmuş olabilir. Mata Hari bir efsane
YanıtlaSil