1821 Yunan İsyanı |
1821 Yunan İsyanı'nın Önemi
» Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'ne karşı bağımsızlık için isyanında müdahale sistemi çok ağır bir darbe yemiştir. Methernik sisteminin Osmanlı Devleti'ni desteklemesi gerekirken tamamen aksi olmuş ve sistem Yunanlıların lehine işlemiştir. Şüphesiz bunda Osmanlı Devleti'nin Müslüman ve Yunanlıların da Hristiyan olması ağırlıklı bir etken olarak rol oynamıştır.
» Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasının bir diğer önemi de 1815 de Viyana'da düzenlenmiş olan Avrupa haritasının ilk defa değişikliğe uğramasıdır.
» Yunanistan Osmanlı Devleti’nin Balkan toprakları içinde ilk bağımsız olan devlettir ve Yunanistan'ın bağımsızlığı bundan sonra Osmanlı Devleti'nin diğer topraklarındaki milliyetçilik bağımsızlık hareketlerine örnek olacaktır.
» Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasına giden süreçi iki sebebe bağlamak mümkündür.
Birincisi Rusya'nın Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalamak ve yıkma siyaseti,
İkincisi de 19. yüzyıl boyunca gelişen milliyetçilik akımıdır.
Yunan İsyanını Hazırlayan Sebepler
Rumlar Osmanlı Devletinde Ayrıcalıklı Bir Statüye Sahiptliler. Bunlar ise;
» Fatih döneminde Gennadios'u Gnadyüs unvanıyla patrik yapmıştır. Bu suretle Rumlar daha başlangıçtan itibaren her türlü din ve hürriyetine sahip olmuşlardır. Devlet yeni topraklar fethettikçe buralarda ki Ortodoksları Rum patriğine bağlanmıştır. Böylece Rumlar imparatorluğun sosyal yapısı içinde de diğer unsurlardan farklı ve daha ayrıcalıklı hale gelmiştir.
» Rumlar açısından Osmanlı Devleti'nin bir başka yönetim özelliği de İstanbul’da ki Fenerli Beylerin devlet içinde kazandıkları ayrıcalıklı ve etkin statülerdir. İstanbul da fener de oturan Rumlar yabancı dil bildiklerinden önemli bir görev olan divanı hümayunu tercümanlıklarında kullanılmaya başlandı ve dış münasebetler de kazandıkları bu ayrıcalıklı durum dolayısıyla Reisü’l Küttabın yani Dışişleri Bakanın en yakın çalışma arkadaşı haline geldi.
» Bundan başka Eflak ve Boğdan voyvodalıkları da 18. yüzyıldan itibaren Fenerli Rumlara verilmeye başlandı. Böylece Rumlar Osmanlı Devleti teşkilatı içinde önemli bir unsur haline gelmeye başladı.
Yunan İsyanın Nedenleri;
» Milliyetcilik akımının yaygınlaşması
» Rusların kışkırtması(Panslavizm Akımı)
» Ticaretle zenginleşen Rumların Osmanlı’ya Ekonomik bağımlılıklarının kalmaması
» Etnik- Eterya Cemiyeti ve faaliyetleri
» Avrupalılar’ın Yunan kültürüne hayranlık duymaları ve Yunanlıları desteklemeleri
Mora Ayaklanması - 1821 Yunan İsyanı
» Rumların bağımsızlık için harekete geçmelerin de ilk adımı 1814 Odesa da ikisi Rum ve biri Bulgar olmak üzere üç kişilik bir tüccar grubu tarafından kurulan gizli Etniki Eterya Derneği veya örgütüdür.
» Sözde eğitim ve öğretim amacıyla kurulduğu belirtilen dernek tam manasıyla bir ihtilal örgütü olup Rumların ayaklanması için paralar toplamış, silah dağıtılmış ve ayaklanma için propaganda faaliyetleri yapılmıştır. Amaç Bizans imparatorluğunu yeniden kurmaktır.
» İlk önce Etniki Eteryanın başına Rusya çarı getirilmek istenmiş fakat kabul etmemiştir. Kabul etmeyince yerine Aleksandr Ypsilanti (Rus Çarın Savaş Yaveri) örgütün başkanlığını üzerine almıştır. Dolayısıyla bu örgütün kuruluşundan çarın haberi olduğu gibi örgütü ve Ypsilanti’yi daima desteklemiştir.
» Yunan isyanı işte bu çarın yaveri tarafından başlatılmıştır. Ypsilanti 6 Mart 1821 günü üç bin kadar askerle Prut nehrini aşarak Boğdan'a girdi.
» Ypsilanti'nin ayaklanmayı ilk önce Boğdan da çıkarmasının amacı Eflak ve Boğdan’ın Rusya’nın sınırında olduğundan, bu suretle Rusya'yı harekete geçirip ondan yardım sağlamaktı.
» Ypsilanti'nin Boğadandaki ayaklanması başarılı olmadı. Bunun sebebi ise;
» Eflak ve Boğdan beyliği yapan Fenerli Rumların Romenler tarafından hiç sevilmemesidir. Bu sebeple Romenler Rumların çıkarına bir ayaklanmaya katılıp Osmanlı Devleti ile sorun çıkarmak istemediler.
» Bu ayaklanmaya müteakip Osmanlı Devleti' Eflak ve Boğdana müdahale etti. Elbette bu şartlar altın'da egemen olması zor olmadı.
» Ypsilanti kaçarak Avusturya'ya sığındı. Metternich Ypsilanti'yi hapse attı. Uzun bir süre hapiste kalacak ve çıktıktan sonra da kısa bir süre sonra ölecektir.
» Boğadandaki ayaklanma bastırılsa da ayaklanmanın ardı kesilmedi. Ayaklanma bu sefer de mora adasına sıçradı.
» Bu sırada Mora'nın durumu rumların ayaklanması için çok elverişliydi. Zira, 1788 yılındanberi Yanya Valiliğini yapan ve gayet sert ve acımasız yönetimi ile rumları iyice sindirmiş bulunan Tepedelenli Ali Paşa 'nın İstanbul ile arası açılmıştı.
» Valiliği sırasında Ali Paşanın çok yararlılıkları görülmüştür. Tepedenli Ali Paşa Etniki Eterya'nın rumlar arasındaki faaliyetlerini çok yakından izliyor ve bunların ayaklanmaya hazırlandıklarına dair İstanbul'a raporlar gönderiyordu. Hatta İngiliz elçisi bile, Babıali'ye, rumların ayaklanması ihtimalinden söz etmişti. Ne var ki, özellikle Ali Paşa'nın bu uyarıları fayda vermedi. Çünkü padişah ikinci Mahmut'un en yakın danışmanı Halet Efendi şahsi kıskançlık ve diğer sebeplerle Ali Paşa'ya karşı cephe almıştı. Halet efendinin oyunları ile Tepedelenli valilikten çekilince bu sefer O ayaklandı.
» Tepedelenli, Yanya Adası’nda Hurşit Paşa Kuvvetleri tarafından kuşatılması üzerine kendisini kurtarmak için Rumları ayaklanmaya çağırdı. Tepedelenli’nin Ayaklanması Rumların üzerinden ağır bir baskının kalkması demektir
» 21 Mart 1821’de Ypsilanti'nin kardeşi Demetrius MORA da ayaklandı. Bu ayaklanma Boğadandakinden çok farklı oldu ve kısa süre de bütün MORA ya ve adalara yayıldı.
» Mora ayaklanması bütün Avrupa da bir heyecan uyandırdı. Aynı zamanda Yunan sempatisinide doğurmuştur.
» Babiali bu isyan üzerine soruşturma yapılmasına ve suçlu görülenlerin cezalandırılmasına karar verdi.
» Bu arada Osmanlı Devleti büyük bir hata yaptı yapılan incelemelerde Fener patriği Gregorius’un Etnik i Eterya üyesi hem de ayaklanmada parmağı olduğu öğrenilince resmi elbisesiyle patrikhanenin önünde asıldı. Aynı şekilde suçlu görünen diğer yerlerdeki Metropolitler de aynı şekilde cezalandırıldı. Lakin bu idamlarda, Avrupa kamuoyunun Yunanlıları daha fazla desteklemesine ve Osmanlı Devleti'nin aleyhine dönmesine neden olacaktır.
» Patriğin idamı üzerine ilk harekete geçen Rusya olmuştur Rusya'nın harekete geçmesi ise diğer devletlerin de harekete geçmesi yani sorunun Enternasyonalize olması ve kontrolü Osmanlı devletinin elinden çıkması demektir.
Devletlerin İşe Karışması
» Rusya 28 Haziran 1821 de Osmanlı devletine Ültimatom verdi.
» Rusya, verdiği ultimatom ile sorunu bir Hristiyanlık Müslümanlık davası haline getirmiş bulunuyordu. Fakat Rusya bu kadarla da yetinmeyip daha da ileri gitti. Dört büyük devlete verdiği bir notada Balkanlarda gözü olmadığını belirtip dörtlü ittifaka bağlı olduğunu vurguladı.
» Rusya Osmanlı develtinin yıkılmasına müteakaip oluşan durumlar hakkında sorular sormaktaydı. Lakin Rusya diğer devletlerden beklediği gibi desteği göremedi. Özellikle Avusturya ve İngiltere Osmanlı Devleti'nin yıkılması ihtimaline kesinlikle karşı çıktılar. Bu tutumlar karşısında Rusya harekete geçmeye cesaret edemedi. Daha doğrusu Osmanlı devletiyle Savaşı daha sonraya erteledi.
» Osmanlı Devleti'ne gelince ültimatomda ileri sürülen istekleri reddedince Rus elçisi 1821 de İstanbul'u terk etti ve Rusya Osmanlı sınırlarına askeri göndermeye başladı. Fakat Savaş açmaya cesaret edemedi. Çünkü Rusya özellikle İngiltere'den çekiniyordu.
» İngiltere Yunan ayaklanmasının karşısındaydı. Çünkü söz konusu olan Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünün korunması ve Rusya'nın Akdeniz'e sarkmasının önlenmesi idi.
» Osmanlı Devleti ise bu ayaklanmayı bir türlü bastıramamaktadır. Böyle olunca Yunanlılar er ya da geç bağımsızlıklarını alacaklar ve bundan dolayı da Rusya'ya minnettar kalacaklardır.
» İngiltere’nin Dış İşleri Bakanlığına Canning geçmesi ile İngiltere Yunan davasına destek vermeli ve kurulacak olan bağımsız Yunanistan Rusya'ya değil İngiltere'ye minnettar olmalıdır fikrini ileri sürecektir. Bu düşünce ile İngiltere'de 1823 yılından itibaren Mora Adası Rumlarına para yardımı yapmaya başlayacaktır.
» Rumlar 1 Ocak 1822 de Epidor'da bağımsızlığını ilan ettiler. Beş kişilik yürütme konseyinin başına Mavrokordato getirildi. Yürütme Konseyinin yanında 59 kişilik bir meclis teşkil edildi. Bu meclisin başına Demetrius Ypsilanti getirildi. Bu suretle Rumlar ilk defa olarak bir siyasi varlık haline gelmiş bulunuyordu.
» Bu şartlar içinde Osmanlı Devleti'ne yardım eden veya yardım etmeye çalışan tek devlet Avusturya olmuştur. Metternich Osmanlı Devleti'nin ayaklanmayı bastırmakta güçlük çektiğini görünce ona Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'dan yardım istemesini tavsiye etti.
» Padişah 2. Mahmut buna pek gönüllü olmadıysa da istemeye istemeye denileni yaptı.
» Mehmet Ali Paşa'nın yapacağı bu yardıma karşılık kendisine Mısır Valiliğine ek olarak bir de Girit Valiliği verilecektir. Oğlu İbrahim Paşa 1825 de Moraya çıktı. İbrahim Paşa'nın Mora’ya gelmesiyle birlikte ayaklanmanın askeri gelişmeleri de Osmanlı Devleti tarafına döndü. 1826 asiler yenildi.
Yınan İsyanı'nın Milletler Arası Sorun Haline Gelmesi
» İbrahim Paşa kuvvetlerinin Mora adasındaki başarılı olması Avrupa diplomasisini harekete geçirdi ve Yunan Ayaklanması 1825 yılından itibaren milletlerarası diplomasinin bir sorunun niteliği kazandı konuya herkes elini soktu. Tabii bu da Osmanlı Devleti'ne sorun üzerindeki her türlü kontrolünü kaybettirdi.
» Metternich diğer taraftan Yunan sorununu bir kongreye havale ettirmeye çalışıyordu. Metternich, Kongre teklifini Rus Çarına da kabul ettirdi ve toplantının Petersburg'da yapılmasına karar verildi.
» Rusya'nın Yunanlılar üzerindeki etkinliğini kırmak isteyen İngiltere bu kongrede Rusya'ya bir oyun oynadı.
» Rusya'ya başvurarak kongreden önce Rusya'nın Yunan sorunu hakkındaki görüşünü öğrenmek istediğini bildirdi.
» Rusya Yunanistanı 3 parçaya bölmek istemekteydi. Yunan Asilerinin 1 Ocak 1822 de Epidor'da Yunanistan'ın bağımsızlığını ilan etmeleri Rusya hiç hoş karşılamamıştır. Çünkü Rusya bağımsız Yunanistan istemiyordu. Rusya'nın Yunanistan'daki isteği Eflak ve Boğdan'ın ki gibi bir statüydü.
» İngiltere Rusya'dan aldığı bu cevabı açığa vurdu.
» Rusya'nın görüşlerine karşı hem Yunanlılardan hem de Osmanlı Devleti'nden sert tepkiler geldi. Çözümü kabul etmediklerini bildirdiler. Yunanlılar da kabul etmediler. Çünkü bu çözüm Yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmediği gibi onlara göre Yunan topraklarını da parçalıyordu.
» İngiltere'nin bu tutumu Yunanlıların tamamen İngiltere tarafına kaymasına sebep oldu. Bu olaydan sonra İngiltere Petersburg görüşmelerine katılmadı.
» Petersburg görüşmeleri iki ay sürdü.
» Rusya, Yunanlılardan ve Osmanlı Devleti'nden ateşkes istenmesini, eğer kabul etmezlerse askeri müdahale ile zorlama teklifini ileri sürdü.
» Fransa Rusya'nın bu sertlik politikasına yanaşmadı. Öte yandan da Osmanlı Devleti'ndeki kaybolan etkinliğini tekrar kazanmayı düşünüyordu.
» Sonunda Petersburg'da 7 Nisan 1825 de kararlar alındı. Buna göre devletler Osmanlı Devleti'nden Yunanlılara bazı ayrıcalıklar vermesinin isteyecekler. Osmanlı Devleti bu teklifi kabul etmezse o zaman Osmanlı Devleti ile Yunanlılar arasında aracılık yapılacaklardı.
» Osmanlı Devleti Petersburg kararlarını reddetti. Zira bu sırada Osmanlı Devleti'nin Mora adasındaki askeri durumu gayet iyiydi. Lakin Tam bu sırada İngiltere'nin bir oyunu Osmanlı Devleti'ni daha güç duruma soktu. Osmanlı Devleti'ne bir nota vererek Mısır Kuvvetleri asilerin karargâh olan Missilongh'i ye doğru ilerlemelerini durdurmazlarsa müdahale edeceğini açıkladı.
» Bu olaylar sırasında Rus Çarı 1. Aleksandr 1825 de vefat etti. Yerine kardeşi bir Nicola geçti.
» Nicola tahta geçişine müteakip 1826 da Osmanlı Devleti'ne bir ültimatom verdi.
» Rusya ültimatomu özellikle İngiltere'ye telaşlandırdı. İngiltere Osmanlı Devleti'nin Rusya ile savaşacağı korkusu sardı.
» İngiltere Nikola ya hem Rusya ile Osmanlı Devleti arasında hem de Osmanlı Devleti ile Yunanlılar arasında birlikte aracılık teklif etti. Bunun üzerine Rusya ile İngiltere arasında 4 Nisan 1826 da bir protokol imzalandı.
» Bu protokole göre Yunanistan Osmanlı Devleti'ne bağlı her yıl vergi ödeyen içişlerine tamamen kendisi yöneten Özer bir devlet olacaktı.
» Osmanlı Devleti bunu kabul etmek zorunda kaldı. Zira bu sırada İstanbul'da bir takım karışıklıklar çıktı.
» 2. Mahmut orduyu ıslah etmek için Eşkinci adı ile yeni bir askeri örgüt kurdu Lakin yeniçeriler bu ıslahata karşı gelerek 1826 da Kazan kaldırdılar. Bunun üzerine 2. Mahmut yeniçerilerin toplandığı At Meydanı'ndaki kışlaları birkaç saat topa tutarak yeniçerileri dağıttı.
» Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıyla tarihimizde Vaka-i Hayriye yani hayırlı olay denirdi.
» Ordu'da meydana gelen bu çok önemli değişiklikler, dolayısıyla Osmanlı Devleti Rusya ile savaşı göze alamadığından Rus ültimatomuna boyun eğmek zorunda kaldı.
» Rusların çok ağır bastığı görüşmeler sonunda 7 Ekim 1826 da Akkerman mukavelenamesi de denilen anlaşma imzalandı.
Akkerman Mukavelenamesi
» Eflak ve Boğdan beyleri Rusya'da Osmanlı Devleti'nin ortak onayı ile seçilecek ve Rusya'nın onayı olmadan bu beyler az edilemeyecektir.
» Sırbistan'ın özerkliği yeniden vurgulandı ve Sırbistan'ın 3 kalesinden başka yerde Osmanlı askeri bulunmayacaktı.
» Rus ticaret gemilerin bütün Osmanlı limanlarında ve denizlerinde Ticaret yapma hakkı tanındığı gibi Yabancı devletlerin de Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçecekti.
» Baserabya ve Kafkas sınırlarında Rusya lehine bazı ufak değişiklikler yapılıyordu.
» Akkerman anlaşması sanki galip bir devletin mağlup bir devlete imzalattığı bir anlaşma niteliğindeydi.
» Yunan isyanı sorununa gelince: 4 Nisan 1826 tarihli Petersburg Protokolü Osmanlı Devleti'ne resmen tebliğ edildi.
» Fakat Osmanlı Devleti Yunan isyanı kendisinin bir iç meselesi saydığından, devletlerin bu işe karışmasını kabul etmedi ve Protokolü de reddetti.
» Bu durum üzerine Rusya İngiltere ve Fransa yeniden harekete geçti. Bu sebeple İngiltere Rusya ve Fransa 6 Temmuz 1827 de Londra'da bir anlaşma imzaladılar.
1827 Londra Antlaşmasına göre;
» Üç Devlet bir deklarasyon ile Osmanlı Devleti'ne başvurup kendisiyle Yunan isyanı âsileri arasında aracılık yaparak Ateşkes sağlayacak bundan sonra Osmanlı Devleti'ne vergi bağı ile bağlı iç işlerinde tamamen Özerk özel bir Yunanistan kurulmasını teklif edeceklerdir. (Yunan isyanı sonucunda)
» Bu anlaşma kabul edilmediği taktirde her iki tarafa’da baskılar yapılacaktı.
» Osmanlı Devleti Londra Anlaşması'nı da reddetti. Ayrıca Mehmet Ali yeni kuvvetlerde göndermesi istendi.
» Üç müttefik donanması Navarin’i kuşatma altında aldılar ve İbrahim Paşa'dan ateşkes istediler. İbrahim Paşa Osmanlı devletinin yetki ve izin istediğini bildirince 1827 sabahı İngiliz Rus ve Fransa filoları Osmanlı mısır donanmasına saldırdılar. Bu baskında Osmanlı Devleti 6 bin asker kaybetti. Müttefiklerin kayıpları ise sadece 140 kişiydi buna karşılık 64 parçalık Osmanlı donanması tamamen tahrip oldu.
» Navarin olayın bütün Avrupa'da fakat özellikle Rusya, Fransa ve Yunanistan'dan büyük Sevinç gösterileriyle karşılandı. Hristiyanların Müslümanlara karşı bir zafer olarak telakki edildi.
» Rusya İngiltere’ ye, kendisinin Eflak ve Boğdan’ ı işgal etmesini, İngiltere'nin de boğazları zorlamasını teklif etti. Fakat Navarin olayı Rusların bu tutumunu İngiltere endişeye sevk etti.
» Zira Navarin olayı ile Doğu Akdeniz'de Rusya'ya karşı koyabilecek bir deniz gücü ortadan kalkmış olmaktaydı.
» İkinci olarak Rusya şimdi yayılmacı emelleri daha açık bir hale getiriyordu.
» Üçüncü olarak Navarin olayı İngiltere'nin iç politikasında etki yaptı. Yeni kurulan kabine Osmanlı Devleti'nin Toprak bütünlüğünün korunmasına taraftarıydı.
» Osmanlı Devleti her üç Devletten de Navarin'de yakılan donanması için tazminat istedi. Devletler suçu Osmanlı kaptanlarının üzerine yüklemeye kalkınca Osmanlı Devleti her üçü ile de ilişkilerini kesti.
Buna müteakip 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı vuku bulacaktır.
1821 rum isyanı hakkında güzel bilgi verilmiş
YanıtlaSil